Tüm dünyada, kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim Dünya Menopoz Günü olarak kutlanmaktadır.
ALKÜ Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Barış Mülayim, menopoz döneminin önemi, belirtileri, tedavi yolları ve bu dönemi sağlıklı, kaliteli geçirmenin yollarını anlattı. Menopozun yaşlılık dönemi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Barış Mülayim, “Menopoz; bir kadının doğurganlık sürecinin bitip yeni bir döneme geçmesi olayıdır. Bu durum bir kadının yaşlanma süreci olarak algılanmamalıdır. Kadınlarda menopoza geçiş evresi 2 ila 8 yıl sürebilmektedir. Belirtileri arasında adet düzensizleşmesi, gece terlemesi ve ateş basması yer almaktadır. Bu dönemde bazı semptomlarla da karşılaşılabilir. Vajinada kuruluk, ilişkide zorlanma, idrar yolu enfeksiyonu ve sık idrara gitme gibi rahatsızlıklar en çok rastladığımız durumlar arasında yer almaktadır. Bu şikayetler kadınların yaşam kalitesini düşürmekte ve tüm hayatına etki etmektedir. Hiçbir kadın bu sıkıntıları yaşamak zorunda değildir. Bu dönemi daha rahat geçirebilmek için bir kadın doğum uzmanı ile görüşüp doktorunuzun kontrolünde ilaç kullanıp, beslenme alışkanlığınızı değiştirerek hayat kalitenizi yükseltmek sizin elinizde.
KEMİK ERİMESİNE DİKKAT!
Menopoz sonrası dönemde kadınlar en sık kemik erimesi ve kalp rahatsızlıklarında şikayet etmektedir. Dünyada ölümlerin nedenlerine baktığımızda korkulanın aksine kanserden çok kardiyovasküler hastalıklar ve kemik erimesine bağlı kırıklar ilk sırada yerini almaktadır. Bu nedenle menopoz sonrasında sağlığın korunması ve yaşam biçimi önemli bir yer teşkil etmektedir“ dedi.
ERKEN MENOPOZA YOL AÇAN NEDENLER!
Türkiye’deki menopoz yaşının 47 olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mülayim, ”Erken menopoz ya da yumurtalık yetersizliği dediğimiz bir kavram var. Türkiye’de menopoz yaşı 47’dir. 47 yaşından önce menopoza girme nedenleri arasında; yumurtalık yetersizliği, kansere bağlı oluşan endikasyonlar, cerrahi işlemler, genetik durumlar en başta yer almaktadır. Böyle bir durum karşısında hastaların 47 yaşına kadar hormon tedavisi alması gerekmektedir. Mutlaka uzmanınız ile görüşüp bir tedavi programı oluşturarak hayat kalitenizi yükseltebilirsiniz” diye konuştu.